İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar orada ebedi kalırlar.(-2/39)
Namazı tam kılın, zekatı hakkıyla verin, rüku edenlerle beraber rüku edin.(-2/43)
Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.(-2/45)
Allah’ın mescidlerinde O’un adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! …..(-2/114)
(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece “Ol!” der, o da hemen oluverir.(-2/117)
Doğrusu biz seni Hak (Kur’an) ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin.(-2/119)
Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab’ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resul gönderdik.(-2/151)
Öyle ise beni (ibadetle) an’ın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!
(-2/152)
Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.(-2/153)
Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, lakin siz anlayamazsınız.(-2/154)
(Ayetlerimizi) inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onların üzerinedir.(-2/161)
Onlar ebediyen lanet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.(-2/162)
Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.(-2/168)
O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.(-2/169)
Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.(-2/183)
Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü hareketinizde dürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever.(-2/195)
İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekat verenler var ya, onların mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.(-2/277)
Allah nezdinde hak din İslam’dır. …..(-3/19)
İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi.(-3/67)
Kim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.(-3/85)
Bu (Kur’an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir Hidayet ve bir öğüttür.(-3/138)
Hep birlikte Allah’ın ipine (İslam’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. …..(-3/103)
Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.(-3/139)
Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.(-3/5)
Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren O’dur. O’ndan başka ilah yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.(-3/6)
Sana Kitab’ı indiren O’dur. Onun (Kur’an’ın) bazı ayetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab’ın esasıdır. …..(-3/7)
Allah,”Öyleyse orası (arz-ı mukaddes) onlara kırk yıl yasaklanmıştır; (bu müddet içinde) yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Artık sen, yoldan çıkmış toplum için üzülme” dedi.(-5/26)
Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.(-5/51)
Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah’tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekatı verirler.(-5/55)
Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.(-5/90)
Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa, onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır verirse, (bunu da geri alacak yoktur). Şüphesiz O herşeye kadirdir.(-6/17)
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyor musunuz?(-6/32)
İşte bu (Kur’an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin.(-6/155)
Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.(-7/55)
Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın ayetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.(-8/2)
Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir.(-8/3)
Göklerin ve yerin mülkü yalnız Allah’ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.(-9/116)
İman edip güzel işler yapanlara gelince, imanları sebebiyle Rableri onları nimet dolu cennetlerde, alt tarafından ırmaklar akan (saraylara) erdirir.(-10/9)
Şüphesiz ki Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez, fakat insanlar kendilerine zulmederler.(-10/44)
Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanmaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar.(-10/100)
Halbuki sen bunun için (peygamberlik görevini ifa için) onlardan bir ücret istemiyorsun. Kur’an, alemler için ancak bir öğüttür.(-12/104)
Onun önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır. …..(-13/11)
Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükunete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.(-13/28)
O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!(-14/34)
Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah’a secde ederler.(-16/49)
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.(-16/90)
Gerçek şu ki: İman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) bir hakimiyeti yoktur.(-16/99)
İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister. İnsan pek acelecidir!(-17/11)
Rabb’in, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “of” bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.(-17/23)
Geçim endişesi ile cocuklarınızın canına kıymayın. …..(-17/31)
Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.(-17/32)
Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın muhterem kıldığı cana kıymayın. …..(-17/33)
Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. …..(-17/35)
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.(-17/36)
Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. …..(-17/37)
Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.(-17/78)
Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.(-17/85)
Biz Kur’an’ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.(-17/105)