KUR’AN’DA ÜÇ TEMEL KONU

1. Kur’an’ın esasını muhkem (açık seçik anlaşılan ve tereddüte yol açmayan) ayetler teşkil eder.

Sana Kitab’ı indiren O’dur. Onun (Kur’an’ın) bazı ayetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab’ın esasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve O’nu tevil etmek için ondaki müteşabih ayetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek payeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.(-3/7)

2. Kur’anda değişiklik yapmak.

Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki,(-69/38,39)

Hiç şüphesiz o (Kur’an), çok şerefli bir elçinin sözüdür.(-69/40)

Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz!(-69/41)

Bir kahin sözü de değildir (o). Ne de az düşünüyorsunuz!(-69/42)

(O), alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.(-69/43)

Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,(-69/44)

Elbette O’nu kıskıvrak yakalardık.(-69/45)

Sonra onun can damarını koparırdık (onu yaşatmazdık).(-69/46)

Hiçbiriniz buna mani de olamazdınız.(-69/47)

Doğrusu o (Kur’an), takva sahipleri için bir öğüttür.(-69/48)

İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.(-69/49)

Muhakkak o, kafirler için bir iç yarasıdır.(-69/50)

Ve o, gerçekten kat’i bilginin ta kendisidir.(-69/51)

O halde, ulu Rabbinin adını yüceltip noksanlıklardan tenzih et.)-69/52)

3.Kur’anın insanlara tebliği

Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.(-12/2)

Apaçık Kitab’a andolsun ki biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur’an kıldık.(-43/2,3)

Ve böylece biz O’nu Arapça bir hüküm (hikmetli bir söz) olarak indirdik. Eğer sana gelen bu ilimden sonra, onların arzularına uyarsan, (işte o zaman) Allah tarafından senin ne bir dostun ne de koruyucun vardır.(-13/37)

(Allah’ın emirlerini) onlara iyice açıklansın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik. Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Çünkü O, güç ve hikmet sahibidir.(-14/4)

Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur’an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab’a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O,inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur’an’da ne söylendiğini anlamıyorlar.)(-41/44)

Muhakkak ki o (Kur’an) alemlerin Rabbinin indirmesidir.(-26/192)

(Resulüm!) Onu Ruhu’l-emin (Cebrail) uyarıcılardan olasın diye, apaçık Arap diliyle, senin kalbine indirmiştir.(-26/193,194,195)

O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.(-26/196)

Continue ReadingKUR’AN’DA ÜÇ TEMEL KONU

İSLAM

Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz” derler.(-2/11)

Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamazlar.(-2/12)

(Resulüm!) O, sana Kitab’ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil’i ve Furkan’ı indirmiştir. Bilinmeli ki, Allah’ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir.(-3/34)

Allah nezdinde hak din İslam’dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah’ın ayetlerini inkar edenler bilmelidirler ki Allah’ın hesabı çok çabuktur.(3/19)

De ki: Allah’a ve Resulü’ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kafirleri sevmez.(-3/32)

(Yahudiler) tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların hayırlısıdır.(-3/54)

İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi(-3/67)

Kim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.(-3/85)

…..Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim….(-5/3)

Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun kalbini İslam’a açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkıyormuş gibi kalbini iyice daraltır. Allah inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir.(-6/125)

Allah kimin gönlünü İslam’a açmışsa o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah’ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.(-39/22)

Dünyada İslamo fobi terimini benimseyen ve kullananlara ithaf olunur.

Continue ReadingİSLAM

FİTNE

Sana haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır.( İnsanları) Allah yolundan çevirmek, Allah’ı inkar etmek, Mes-cid-i Haram’ın ziyaretine mani olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Onlar eğer güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim, dininden döner ve kafir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktirler ve orada devamlı kalırlar.(-2/217)

Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar (daldırılırlar). Eğer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik.(-4/91)

Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah’ın azabı şiddetli-dir.(-8/25)

Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (İnkara) son verirlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür.(-8/39)

Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde, onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah zalimleri gayet iyi bilir.(-9/47)

Andolsun onlar önceden de fitne çıkarmak istemişler ve sana nice işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah’ın emri yerini buldu.(-9/48)

Onlardan öylesi de var ki:”Bana izin ver, beni fitneye düşürme” der. Bilesiniz ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem, kafirleri mutlaka kuşatacaktır.(-9/49)

Continue ReadingFİTNE

End of content

No more pages to load