ANA BABAYA İTAAT.

Bu gün dünya konjonktüründe; bir çok ailenin, rüştünü ispat etmiş çocuklarının, Yaradanın, bu konuda gönderdiği ayetlere bilerek veya çok zamanda bilmeyerek uymadıklarını müşahade etmekteyiz.

Bu gibiler ; ailelerine itaat etmemekte,fevri hareketlerle onları azarlamakta, konuyu daha ileri götürerek evden ayrılarak yalnız yaşamakta, bazıları da onlara eziyet etmekte, dövüp sövmekte,onları öldürecek duruma gelebilmelekte ve hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir yaşam tarzı tercih etmektedirler.

Konu ile ilgili Kur-an’ı Kerimdeki Ayetlere bir göz atalım.

Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine”of” bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. (-17/23)

Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve:” Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara(öyle) rahmet et!” diyerek dua et.(-17/24)

Biz insana, ana- babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yïl içinde olur.( İşte bunun için) önce bana, sonra da ana- babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır.(-31/14)

Biz insana, ana- babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşıması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana- babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım.(-46/15)

İşte, yaptıklarının iyisini kabul edeceğimiz ve günahlarını bağışlayacağımız bu kimseler cennetlikler arasındadırlar. Bu, kendilerine verilen doğru bir sözdür.(-46/16)

Ana- babaya ne zaman itaat edilmez:

Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi ( körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme.Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.(-29/8)

Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi ( körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.(-31/15)

Continue ReadingANA BABAYA İTAAT.

DİNLERİNİ PARÇALAYANLAR

Bu gün İslam alemi mezheplere ve tarikatlara bölünmüş durumdadır.

Halbuki Kur-an’ı Kerim; müslümanların birlik ve beraberlik içinde olmalarını, çok açık ve net bir şekilde, bir çok ayette açıklamıştır.

Dinlerini parça parça edip guruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla ilişkin yoktur.Onların işi ancak Allah’a kalmıştır.Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir. (-6/159)

İnsanlar sadece bir tek ümmetti, sonradan ayrılığa dùştüler. Eğer(azabın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz(ezeli bir takdir) geçmemiş olsaydı,ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilirdi(Derhal azap iner ve işleri bitirilirdi). (-10/19)

Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan(olmayın. Bunlardan)her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.(-30/32)

Mezhep ve tarikat mensuplarının dikkatine sunulur.

Continue ReadingDİNLERİNİ PARÇALAYANLAR

KUR’AN’I KERİM ve MEALİ

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları/89
Kur’an’ı Kerim ve Açıklamaları Meali
(Ankara 1993)

Anlayasınız diye Biz O’nu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.(-12/2)

Ve böylece Biz Onu Arapça bir hüküm (hikmetli bir söz) olarak indirdik. …..(-13/37)

(Allah’ın emirlerini) onlara iyice açıklansın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik. …..(-14/4)

Muhammed sizin erkeklerinizden hiç birisinin babası değildir. Fakat O, Allah’ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.(-33/40)

Biz Seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.(-34/28)

Eğer biz O’nu, yabancı dilden bir Kur’an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arap’a yabancı dilden(kitap) olur mu? …..(-41/44)

Apaçık Kitab’a andolsun ki biz, anlayıp düşünmeniz için O’nu Arapça bir Kur’an kıldık.(-43/2,3)

Doğrusu Kur’an, Sana ve kavmine bir öğüttür. İlerde ondan sorumlu tutulacaksınız.(-43/44)

Kur’an ve Meali yazısının 8 nci ve 9 ncu sayfalarının yukarıdaki Ayetler dikkate alınarak tekrar incelenmesi ve kaleme alınması, kanaatimizce uygun olacağı düşüncesindeyiz.

Zira; Kur’an Allah kelamıdır. Bütün insanlara,Arapça olarak yalnız Arap kavmine gönderilmiştir.

Bu nedenle bütün insanlara tebliği için; Kur’an’ın diğer dillere çevrilmesi gereği ortaya çıkmakta ve
hayati önem taşımaktadır.

Diyanet Vakfının dikkatine sunulur.

Continue ReadingKUR’AN’I KERİM ve MEALİ

CUMA NAMAZI (3)

Diyanet takviminin, 27 Ocak 2013 tarihli takvim yaprağının arkasında BİR SORU BİR CEVAP bölümünde: Cuma Namazının hükmü nedir? Sorusuna cevap olarak; Cuma Namazı farz-ı ayndır. Farz oluşu Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icma ile sabittir.
Kur’an-ı Kerim’de;
Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Alllah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.-(62/9) buyrulmuştur.
Hz.Allah,ayetin ilk satırında, ey iman edenler ifadesini kullanmıştır.
Bu ayet muhkem bir ayet olduğuna göre, çok açık seçik olarak iman eden erkekler ve iman eden kadınlar kastedilmektedir. Bundan yalnız iman eden erkekler manası çıkarılmamalıdır. Buna iman eden kadınlar da dahildir.
-(69/44) Eğer(Peygaber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,
-(69/45) Elbette O’nu kıskıvrak yakalardık.
Bu iki Ayet’i Kerimeye göre Hz.Peygamber asla CUMA NAMAZI için yalnız erkeklere FARZDIR demiş olamaz.
Bütün iman eden Müslüman erkek ve kadınların dikkatine sunulur.

Continue ReadingCUMA NAMAZI (3)

End of content

No more pages to load