AHİRET:

Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler.(-2/123)

Sur’a üflenince, Allah’ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!(-39/68)

Yeryüzü, Rabbinin nuru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.(-39/69)

Herkes ne yaptıysa, karşılığı tastamam verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.(-39/70)

Bu gün herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün haksızlık yoktur. Şüphesiz Allah, hesabı çarçabuk görendir.(-40/17)

O gün zalimlere, özür hiçbir fayda sağlamaz. Artık lanet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!
(-40/52)

Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.(-41/20)

Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O’na döndürülüyorsunuz, derler.(-41/21)

Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyorsunuz.(-41/22)

( Ey insanlar!) O gün (hesap için) huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz.(-69/18)

Kitabı sağ tarafından verilen: Alın,kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der.(-69/19,20)

Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette hoşnut kalacağı bir hayat içindedir.(-69/21,22,23)

(Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize ( iyi amellerinize) karşılık, afiyetle yeyin, için.
(-69/24)

Kitabı sol tarafından verilene gelince,o: Keşke, der, bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! (-69/25,26)

Keşke onunla (ölümümle) her iş olup bitseydi!(-69/27)

Malım bana hiç fayda sağlamadı;(-69/28)

Saltanatım da benden (koptu), yok olup gitti. (-69/29)

Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın;(-69/30)

Sonra alevli ateşe atın onu! (-69/31)

Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun!(-69/32)

Çünkü o, ulu Allah’a iman etmezdi,(-69/33)

Yoksulu doyurmaya teşvik etmezdi.(-69/34)

Bu sebeple, bugün burada onun candan bir dostu yoktur.(-69/35)

Ancak günahkarların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur.(-69/36,37)

Leave a Reply