TUZAK (2007)
11 nci Cumhurbaşkanı seçimi 26 nisan 2007 tarihinde başlamış ve bir ay içinde tamamlanması beklenirken yapılamamış ve erken millet vekili seçimine gidilmiştir.
Muhalefet, bir sene öncesinden milletvekili seçimlerinin öne alınarak dört senede bir yapılmasını istemiş,dayatmış başarılı olamayınca var gücü ile Cumhurbaşkanı seçimini yandaşları ile birlikte engellemeye yönelmiştir.
Cumhurbaşkanı seçimi konusunda CHP, Silahlı kuvvetleri, Yargıyı,YÖK ü ve sol görüşlü bilinen sivil toplum kuruluşlarını,halkımızın mayasını bir türlü kavrayamayan,kendisine laik diyen aslında saptırılmış laik bütün kesimleri kendi saflarına çekmeyi başarmıştır.
Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turuna katılmayan CHP, bir milletvekilini Mecliste bulundurmuş, bu zat oylama yapılır yapılmaz seçim tutanağını ANAYASA MAHKEMESİNE göz açıp kapayıncaya kadar süratle ulaştırmıştır.
27 Nisan sabahı erken saatlerde Genkur.sitesinde bir yazı yayınlanarak kamuoyuna saygı ile duyurulmuştur.
Bu bildiride özetle şu cümleler yer almıştır:
TC.Devletinin temel değerlerini aşındıran çevrelerin bunları yeniden tanımlamak istedikleri,
Milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip ettikleri,
Halkın kutsal din duygularını istismar ettikleri,
Devlete meydan okudukları,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında Kur’an okuma yarışı tertipledikleri,baskı sonunda bunun iptal edildiği,
O saatte yatakta olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağdışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarına Şanlı Urfa’da koro halinde ilahiler okutulduğu,
Cumhuriyetin karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındıran irticai anlayışın faaliyetlerinin kapsamının genişletildiği,
Devletin Anayasamızdaki temel niteliklere sahip çıkması gereği,
Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunun davranışlara yansıtılması,
Cumhurbaşkanı seçiminin laikliğe odaklanmış olması ve bunun Silahlı Kuvvetler tarafından endişe ile izlendiği,
Silahlı Kuvvetler bu tartışmalarda taraf ve laikliğin kesin savunucusu olduğu,
Ne mutlu türküm diyene karşı çıkan herkes,Türkiye Cumhuriyetinin düşmanı olduğu ve böyle kalacağı
Silahlı Kuvvetlerin bu nitelikleri korumak için kendisine kanunlarla verilmiş görevleri yerine getireceği.
Genkur.Bşk. lığının açıklaması büyük bir gazetede hükümete karşı bir tutum olarak algılanmış,yadırgatıcı bulunmuş ve zamanlamasının manidar olduğu belirtilmiştir.
Cumhurbaşkanı seçimi yapılabilmesi için toplantı sayısının 367 olması gerektiğini ileri süren ve dayatan CHP ve aynı tutum ve davranışı daha önce benimsemiş olan YÖK, ertesi gün Genel Kurmayın desteğini arkasında bulmuştur.
Askerin bir siyasi partiye arka çıkması çok hazindir.Siyasetin içinde olduğu gerçeğini dosta düşmana açıkça yansıtmaktadır.Bunun acısını yaşamış olan yaşlılarımız siyasetin kışlaya , camiye ve okula sokulmamasını daima vurgulamışlardır.Cumhuriyetin temel niteliklerini, özellikle laikliğin korunması görevi kanunlarımızda yargı organlarına verilmiştir.
367 konusunu Anayasa mahkemesi incelemiş, Anayasayı ve kanunları hiçe sayarak Meclis içtüzüğüne atfen”İDARİ EYLEM” olarak görmüş, 367 sayısını kabul ve ilan etmiştir.Bu sebeple Cumhurbaşkanı seçimi yapılamamıştır.Milletvekili seçimleri erkene alınarak yapılmış, AKP nin eski adayı Abdullah Gül, CHP nin ve yandaşlarının bütün dayatmalarına rağmen Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
-3/54(56) (Yahudiler) Tuzak kurdular! Allah da onların tuzaklarını bozdu.Allah tuzak kuranların hayırlısıdır.
-8/30(179) Hatırla ki, kafirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni(yurdundan) çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı.Onlar tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu.Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.
-13/42(253) Onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı: halbuki bütün tuzaklar Allah’a aittir.
-14/46(260) Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar tuzaklarını kurmuşlardı.Halbuki,onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildir.
-14/47(260) O halde, sakın Allah’ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma.Çünkü Allah mutlak üstündür, kimsenin yaptığını yanına bırakmaz.
-27/48(380) O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.
27/49(380) Allah’a and içerek birbirlerine şöyle dediler.Gece ona ve ailesine baskın yapalım, sonrada velisine:”biz ailenin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz” diyelim.
-27/50(380) Onlar böyle bir tuzak kurdular.Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.
27/51(380) Bak işte , tuzakların akıbeti nice oldu: onları da kavimlerini de toptan helak ettik!
27/52(380) İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunlarda bir ibret vardır.
-27/53(380) İman edip Allah’a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.
SON SÖZ:
Bu trajik olayı ve yaratılan kaos ortamını Kur’an-ı Kerim’in yolunda olan sağduyulu aziz milletimizin takdirlerine sunarız.